|
|
|
Tanzer UÇAK (Fenerbahçe) Milli Voleybolcu “ HAKSIZLIĞI PROTESTO ETMEK İÇİN FİLEYİ PARÇALAMIŞTI.”
1962-63 Sezonuydu ….
1955 ‘ten beri Türk voleybolun unda fırtınalar yaratan, yenmedik rakip bırakmadığı için ” YENİLMEZ ARMADA” olarak anılan GALATASARAY, Spor Sergi Sarayında ezeli rakibi olan FENERBAHÇE ile oynuyordu..
Yalçın GÖRDÜRÜR, Erdal ÖNDER, Değer ERAYBAR, Güngör DEMİRTAŞ, Yavuz IŞILAY ve “Küçük” Yalçın SARISÖZEN gibi, ay-yıldızlı takımında iskeletini oluşturan GALATASARAY ilk altısı yıllardır FENERBAHÇE’Yİ yenmenin de verdiği büyüklük kompleksiyle, rahat bir tempoda girmişti oyuna…
Ama evdeki hesap, çarşıya uymamıştı bu defa…
Bu maçta bambaşka bir FENERBAHÇE vardı GALATASARAY karşısında Büyük, Küçük YALÇINLARIN sert kütlerini, bir karış mesafeden çıkaran blok yapan ve bloktan seken toplara anında dublaj yapan Sarı-Lacivertli ekip vardı rakip olarak, karşı alanda…
Hele Tanzer tek başına takım gibiydi bu maçta. Mitoloji de ki ALTI BAŞLI canavar ile boğuşan ve müşkül durumlara sokan yiğitlere benziyordu adeta… Arkadaşlarının file üstüne kaldırdıkları her TOPA, kuvvetli kollarıyla adeta bir GÜRZ gibi darbeler indiriyor ve rakip alana çivi gibi çakıyordu sayıları ard arda… Onun bu devleşen görüntü, takım arkadaşlarına da moral, doping yapmaktaydı adeta…
İlk set derken arkadan ikinci sette uçup gitmişti yenilmez armadanın elinden. 2-0 öne geçen Sarı-Lacivertli ekibi, 3. Sette de durdurmak imkânsız gibi görünüyordu, ama ilk iki sette tek hata yapmayan maçı objektif bir görüş ve isabetli kararlarla idare eden BAŞHAKEM, 3. Setin başlamasıyla birlikte ters kararlar vermeye başlamıştı nedense… FENERBAHÇE’NİN rakip alanda ölen toplarına “AVUT” düdüğü çaldığı yetmiyormuş gibi, GALATASARAY’IN avuta giden toplarına da “DAHİL” kararı veriyordu devamlı olarak… Başta Tanzer UÇAK olmak üzere tüm Sarı-Lacivertli oyuncular bu haksız tasarruf karşısında kontrolden çıkmak üzereydiler ellerinde olmadan… İlk protestolar izleyicilerden gelmeye başladı doğal olarak… BAŞ HAKEM tutumunu değiştirmeyince bu defada FENERBAHÇE yöneticisi Semih BAYÜLKEN, hışımla hakem masasına hamle yapmış ve YAZI HAKEMİN önündeki maç kâğıdını kaparak yırtmıştı bir anda…
Bu olayla birlikte saha Ana-Baba gününe dönmüştü kısa zamanda. Seyirciler tribünlerde itişip, küfürleşirken, sahada da oyuncular ağız dalaşına girmişlerdi karşılıklı olarak…
Tanzer’de BAŞ HAKEM’E doğru gitmek istiyordu ama, takım arkadaşları kendisini ablukaya aldıkları için ulaşamıyordu olayın tek sorumlusuna…
Neticede, FİLE gözüne ilişti ve tamamen İngiliz siciminden imal edilmiş bu voleybol aracına, bir hamlede parça parça etti yüzlerce seyircinin hayret bakışları önünde…
Şüphesiz yaptığı hareketin doğru olmadığını o da biliyordu herkes kadar ama kırk yılda bir de olsa, bileklerinin hakkıyla ezeli rakiplerini mağlup etme fırsatı yakalamışlardı. Ne yazık ki, sempatizanı olduğu kulüp rozetine, Hakem üniforması yakasına bile takmaktan çekinmeyen biri tarafından SABOTE edilmişlerdi, binlerce seyircinin önünde…
|
|
|
|
|